Cumartesi Annesi Saliha Bayram

Hikaye Hakkında

21 yılda meclis araştırmasına göre 1901, İHD verilerine göre 4983 faili meçhul cinayetler var.

 Faili meçhul cinayetlerin yaşandığı coğrafyamızda 1993 süreçlerinde insanların suçsuz, sebepsiz yere katledildiği, Yerlerinden yurtlarından sürgün edilen kişilerden biridir Saliha BAYRAM.

Saliha BAYRAM’ın 1993’te Lice yolçatı köyünde çıkan çatışmada amcası Hasan BAYRAM hayatını kaybetmiş, cenazesini almak için gittiklerinde asker tarafından ateş açılmış ve eşinin sadece çığlıklarını duymuş. Dört akrabasının tutuklu olduğu haberlerine ulaşırken eşiyle ilgili hiçbir bilgiye ulaşamamış. Eşini 15 gün boyunca dağlarda aramış sesini yeniden duymayı umut ederek... 2009 yılında Lice’de yaşanan olayla ilgili kulp’ta toplu mezar bulunmuş. Bu mezarda ailenin üç ferdinin verilemeyen kemiklerine ulaşılmış. Soyadını bile kazanamadığı eşi Fahri BULUT’tan geriye sadece çığlıklar ve bekleyiş kalmış.

Dört çocuğuyla birlikte en küçük çocuğu bir yaşındayken köylerinden acılarıyla birlikte ayrılmak zorunda kalmışlar. 

Bu hayatın çetin yolculuğunda ilk başta Karacadağ’ın bir köyüne yerleşmiş. Daha sonra da bu coğrafyadan ayrılıp Mersine göç etmişler. Oradaki hayat koşullarının güçlüklerine karşı yaşam mücadelesi vermişler. Orada da tutunamayan aile tekrar Diyarbakır’a yerleşip mevsimlik işçi olarak civar tarlalarda geçimini sağlamak için çalışmış. Saliha BAYRAM çocuklarının küçük olmasından dolayı evdeki geçimi kendisi sağlamak zorunda kalmış. İleriki yıllarda çocuklarının büyümesi ve çalışmaya başlaması ile kendi sırtındaki yükü hafifletmiştir. 

Saliha BAYRAM’ın şu anda bir çocuğu Çukurova Üniversitesinde Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinde okuyor. Bir çocuğu evli, diğer iki çocuğu da hayat mücadelesinde annelerine destek veriyor.

“Aradan onca zaman geçti eşimin öldüğüne hala inanmıyorum. Bin yıl da geçse gözlerim hep yolda olacak. Toplu mezarlar bulundukça umudumu kaybediyorum ama kanım damarlarımda dolaştığı sürece, eşimi, çocuklarımın babasını bu devletten istemeye devam edeceğim.”

 

@Türkan KILIÇ PINAR